Bu sabah uyandım çocuk sesiyle,
Yüreğim burkuldu gözlerim doldu.
Bitmiş tükenmiş insan hissiyle,
Hayaller yıkıldı ümitler soldu.
Binaçar baktım ya ardından öyle,
Bir tuhaf burukluk çöktü yüreğe,
Yaslandım yanımda duran direğe,
Ciğerim bu sefer hasret soldu.
Minicik gözleri düşündüm bir an,
Şimdi kim tutacak elinden Hira’m?
Ya Eda, ya Yusuf, ne yapar Rüya’m?
Deli sorularla gönlüm burkuldu.
Muhammet Yiğit’im Kimi saracak?
Kadir’im, Osman'ım mahzun bakacak,
Nisa kime nasıl soru soracak?
İçimde kanayan bir yara oldu.
Furkan ile Arif, kadir’le Ali,
Kime naz yapacak Hanife, Semi?
Gözlerim arıyor Ceyda kız seni,
Suskun Elif'ime acep ne oldu.
Mehmet’in, Kuzey’in gözü nemli mi?
Tuğba kızım yine senli benli mi?
Sorgular oldum kendi kendimi,
Verdiğim kararlar aklımı yordu.
Emirhan, Poyraz, Efe nerede?
Muhammet Ali geldi mi derse?
Semih’i anlamaz başka hiç kimse,
Tüm bunlar içimde bir yara oldu.
Bu sabah çocuklar okul yolunda,
Tarifsiz bir ukde çöktü boynumda,
İnceden bir sızı duydum solumda,
Gözyaşım sırrıma tek ortak oldu.
Bilenler biliyor ayrılış elzem,
Yüreğimde ateş gözlerimde nem,
Öğretmenim işte ben bir öğretmen,
Belkide bu şiir bir nefes oldu.
Bayram Ali Çelikten
2 Ekim 2018 |